Romantizm. Kadınların bayıldığı bir konudur. Erkeklerinse büyük bir kısmında romantizm yoktur. Onlar hayata daha gerçekçi bakmayı severler. Sadece gençlik dönemlerinde kızları tavlamak için kullandıkları bir yöntemdir. Evlenmek istedikleri kadına da başlarda romantizm yaşatırlar fakat evlenip barklanınca her ne hikmettense bu duygudan uzaklaşırlar.
Tabi tüm erkekler böyledir demiyorum. Asla genelleme yapmıyorum.

Ben bu yazımda azınlıkta olan ama hep romantik olan erkeklerden söz etmek istiyorum. Bunlar çok şekerdir. Hani alıp, yüreğinizin içine sokasınız gelir. Kadın ruhundan iyi anlarlar. Nasıl etkileyeceğini, nasıl davranması gerektiğini bilirler. Üstelik romantik erkekler genelde çok da duygusaldır. Mantığını kullanmayı unutanları da unutmayanları da vardır. Eğer mantığını kullanmayı sevmeyen, romantik ve duygusal bir erkekle beraberseniz, ona istediğiniz pek çok şeyi yaptırabilirsiniz. Tabi bu özelliklerinin yanı sıra size aşık olması da gerekiyor. Ama mantığını kullanmayı unutmayan duygusal ve romantik erkekler daha farklıdır. Onlar öyle her dediğinizi yapmaz. Fakat sizi mutlu etmesini bilirler.

Şimdi, hayatınızda romantik bir erkek varsa üstelik eğitimli ve kariyer sahibiyse yaşadınız demektir. Yani bulunmaz nimettir sizin için. Çünkü kariyer yapmış erkek her şeyden önce akıllıdır. Sorumluluk sahibidir. Disiplinlidir, çalışarak kazanmayı bilir. Bu özelliklerinin yanı sıra duygusal ve romantik olması ise harika bir şeydir. Ayağınızı yerden kesecek güzellikleri, sürprizleri size sunabilir. Eeee bir kadın daha ne ister öyle değil mi?

Onlar sanki başka dünyanın insanıdır. Etrafınızda görmeye alıştığınız erkeklerden farklıdır. Hemen anlarsınız farkı. Size yaklaşımı, yakınlaşması, elini uzatması bile farklıdır. İzninizi almadan hiçbir şey yapmazlar. Size önem ve değer verirler. Kendinizi özel hissetmenizi sağlarlar. Yaşadıkları duygu yoğunluğunu sizinle paylaşırlar. Bundan da keyif alırlar. Düşüncelerinize, duygularınıza saygı duyarlar. Asla sizi zorlamak istemezler. Empati yapmayı iyi bilirler. Size huzur verirler. Başınızı omzuna dayar, o sizinle konuşurken kendinizi bir masal prensesi gibi hissedersiniz. Yanlarındayken zamanın nasıl aktığını anlamazsınız. Birlikte olduğunuz sürecin bitmesini hiç istemezsiniz. Size okuduğu şiirlerin, kurduğu güzel cümlelerin sarhoşu oluverirsiniz. Üstelik güzel olan nedir biliyor musunuz? Bu sarhoşluğun hiç bitmeyecek olması. Tabi o erkek, hayatınızda olmaya devam ettiği sürece.

İşte ben böyle bir erkekten inanılmaz bir evlilik teklifi aldım. İnanılmaz diyorum çünkü evlilik teklifinin yapılış şekli de yapılacak evlilik töreninin biçimi de inanılmaz derecede farklıydı. Hiçbir yakınlık yaşamadığımız, birbirimizi sadece 3 gündür tanıyor olduğumuz halde yaptı bu teklifi bana. Ve o teklifinde gerçekten içtendi. Çünkü onun için mantık ikinci plandaydı. Duyguları, 6. hissi önemliydi. O bunlara güveniyordu. Bir anda pat diye “Benimle evlenir misin?” dedi. Sonra şunu ekledi sözlerine: “İkimiz ayrı ayrı Kapadokya’ya gidelim. Üç tane balon kiralayalım. Sen birine, ben birine binelim. Üçüncüye de nikah memuru binsin. Gökyüzünde balonlar bir araya gelsin ve biz orda evlenelim.” İnanılması güç değil mi?

Romantik ve duygusal erkekler böyledir. Onların hayal güçleri de kuvvetlidir. Dedim ya ayağınızı yerden kesecek sürprizleri bir anda ayağınızın altına serebilirler. Şaşkınlıktan adeta küçük dilinizi yutarsınız. Ne diyeyim, Allah dileyen her kadına böyle bir erkek nasip etsin.
Sevgiyle kalın.
Şadan Hergüner