Eflatun’a Sormuşlar


Toplumun kötülüklerinden ve nahoş hallerinden kaçmayı kendine düstur edinmiş olan Eflatun’a iki soru sormuşlar.

Birincisi; “İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir?”

Eflatun tek tek sıralamış:

“ Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki sonra çocukluklarını özlerler.
Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler, sonra sağlıklarını geri almak için para öderler.
Yarınlarından endişe ederken bugünü unuturlar. Sonuçta, ne bugünü ne yarını yaşarlar.
Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler…”

Sıra gelmiş ikinci soruya. “Peki, bu konuda siz ne öneriyorsunuz?”

Bilge yine sıralamış:

“Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın. Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır. Önemli olan; hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır.”

Eflatun’un çok uzun yıllar öncesinden yaptığı saptamalar ve öneriler ne kadar doğru.

Biz insanlar hayatı nasıl yaşadığımızın farkında değiliz. Güzelliklerini tadarak değil, hayatı bir an önce tüketerek yaşıyoruz. Hep daha fazla şeye sahip olmak için didiniyoruz. Daha çok para, eşya, giysi mal ve mülk… Yani maddeye bağımlı yaşıyoruz. Tabiî ki bunlarda olacak ama yeterince… Daha çok değil. İhtiyacımız kadar.

Günü yani anı yaşamadan yarının hesabını, planını yapmak akıllıca değildir. Çünkü yaşam bize hiç beklemediğimiz engeller ya da farklılıklar çıkarabilir. Yapılan planlar altüst olabilir. O nedenle bugünün değerini bilerek yaşamak lazım. Bize sunulan hayatı, güçlükleri ve kolaylıklarıyla sindirerek yaşamak gerekir ki, hiç yaşamamış gibi ölmeyelim.

Sağlıklı yaşamak ise hayatın keyfine vararak yaşamaktır. Elimizde olmayan nedenler dışında, sağlığımızı korumak için bedenimize ve ruhumuza bakmamız, iyi davranmamız gerekir. Onu hoyratça harcamak, hayatımızı harcamakla eşdeğerdir.

Ve sevgi… Sevmek ve sevilmek! Eğer biz önce kendimizi ve sonra herkesi hatta en çirkini bile seversek, başkaları da bizi sevecektir. Sevgi karşılığını kendiliğinden bulur. Ama hiç kimseye kendimizi zorla sevdiremeyiz. Bu ancak suyun gideceği yolu bulması gibidir. Doğal olarak gelişir. Siz başkalarını gerçekten sever, hoşgörülü ve içten olursanız, başkaları da aynısını size hissedecektir.

Hayatı dolu dolu yaşamak bizim elimizde. Çabucak tüketmekte… En iyisi, önce bugünü hakkıyla yaşamaktır. Duyumsayarak, isteyerek, keyif alarak yaşamak… Çalışmanın, dinlenmenin ve eğlenmenin dengelerini kurarak yaşamak. Yani yaşayarak ölmek lazım, haksız mıyım?

Sevgiyle kalın.
Şadan Hergüner