Ünlü düşünür SOKRATES demiş ki;

“Yeşillikler, toprağın çirkinciğini kapattığı gibi, tatlı söz de insanların kusurlarını örter. “

Bizim de bir atasözümüz var. “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.”


İletişimin temelini çok konuşmak değil, çok ve iyi dinlemek oluşturur. Karşındakini anlayacak, güzelce dinleyeceksin ki, uzlaşma olsun. Ama konuşanın da kendini bilmesi gerek. Langur lungur, dan dan konuşursak ne verebiliriz karşımızdaki insana. Daha çok germekten başka…

İletişim kurabilmek anlayışlı, hoşgörülü, sıcak diyaloglardan geçer. Tatlı dilli olmak kazandırır, yalakalıkla hiç ilişkisi yoktur. Samimi ve içten konuşmayı her aklı başında insan algılar. En sinirli insan bile, karşısındaki kişi sıcak bir anlatımla, tatlı tatlı konuşuyorsa  (bilimsel olarak da böyledir)  sakinleşir.

Ne kadar saldırgan veya sinirli bir yapımız olursa olsun ya da başka kusurlarımız bulunsun hiç fark etmez, karşımızda olan insanlarla iletişimimizde güzel ve ılımlı konuşma yolunu seçersek, bu kusurlarımız görünmez olur. Sinirliyken sükûnetle davranmayı kendimize ilke edinirsek çabuk sakinleşiriz. Tıpkı en üzgün ya da sıkıntılı olduğumuzda, güzel anılarımızı düşünerek sakinleştiğimiz gibi…
      

Şadan HERGÜNER