İnsanlar birbirlerine kazık atmaya pek hazırdırlar. Ufacık bir kıvılcıma bakar bu iş. Eğer vicdanı yeterince güçlü değilse, merhamet yoksunuysa, o kıvılcım çaktığında iş bitmiştir. Kuyular kazılır, kazıklar çakılır, senaryolar yazılır. Ardından eller ovuşturulup, seyre geçilir.

İnsanoğlu bir kez kızmaya, kıskanmaya, kendine yanlış yapıldığını düşünmeye görsün, fazla sorgulamadan harekete geçer. Önüne arkasına bakmaz. Hırsını alacak, acısını çıkaracaktır.

Ama düşünen, merhametli, vicdanlı, empati yeteneğine sahip, şer gördüğünün içinde da hayır arayan, doğru ve dürüst insansa olayı akışına bırakır. Hakkını savunur ama kazık atmaz, yalan ve iftira yoluna gitmez. Aklına, vicdanına ve yüreğine kulak verir. Kızgınlıkla hareket etmez. Gerektiğinde affetmeyi bilir. 
Bilir ki, kendi doğruysa, hayat da er geç ona doğru olanı gönderecektir.


Şadan HERGÜNER