Translate

Tek liderimize ve rehberimize sonsuz teşekkürler...

30 Ağustos Zafer Bayramı, Atamızın bize verdiği en değerli bayramlarımızdan biridir. Yüce Atamız ve silah arkadaşları, bir avuç yüreği mangal gibi cesur Türk milleti, bize vatanımızı hediye etti. Mekânları cennet olsun. Bu yüce gönüllü insanların ruhu şad olsun. Biz onların torunları olarak ülkemize sahip çıkmaya, Atamızın değerlerine bağlı kalmaya devam edeceğiz. Bayramımız KUTLU OLSUN.

Bu anlamlı günde iyilik zincirine ilk katkımı yaptım bende. Çok sevdiğim bir dostumun (20 yıldır kopmayan güçlü bir bağ ile bağlıyız birbirimize) tek başına halledemeyeceği bir işi için çalıştım ve onun için gerçekten büyük değer taşıyan bir iyilik yaptım. O da bunun karşılığında iyiliklerini yapmaya başladı bile. Yani benim iyilik zincirim 30 Ağustos Zafer bayramında başladı. Zaferle davamı gelsin inşallah. Ülkemiz ve dünyamızın daha yaşanılır ve anlamlı bir yer olması için, hepimizin hayrına iyiliklerimizi yapmalı ve başkalarına da bunu yaymalıyız.


Ben bugün mutluyum. Kendimi bir kuş gibi özgür ve hafif hissediyorum. Milli ve manevi duygularım
dorukta. Şimdi meraktayım tabi… Bakalım ikinci iyiliğimi kime yapacağım. Bunun için en uygun kişiyi Allah karşıma çıkaracaktır. Bundan eminim. Ülkem için dirlik, düzen ve gerçek anlamda beraberlik diliyorum. Tıpkı 29 Ekimler, 23 Nisanlar ve 30 Ağustoslar ruhuyla gerçekleşecek birlik ve beraberlikler…

Şadan HERGÜNER

İYİLİK ZİNCİRİ KURALIM MI?

Dün gece televizyonda bir film izledim. Çok etkilendim. Sonu beni üzdü ama içerik olarak gerçekten etkileyiciydi. Adı,” İyilik Bul İyilik Yap”. Küçücük bir çocuğun sosyal bilgiler ödevi için geliştirdiği bir projeyi anlatıyordu

Çocuk, üç kişiye büyük bir iyilik yapıp, o üç kişiden de başka üç kişiye iyilik yapmasını istiyor. Böylece dünyanın düzeleceğine, daha iyi bir yer olacağına inanarak işe başlıyor. Bu bir harekete dönüşüyor insanlara yayılıyor. Çok güzel bir senaryosu vardı filmin. Sadece sonu kötüydü. Çocuğun yaşadığı bir hayal kırıklığıyla, hayatının sonlanmasına varan bir son vardı. Bunu sevmedim.

Bizlerde bunu uygulasak ve tüm dünyaya yayılsa ne güzel olur. Bir
insana güçlüğünü giderecek veya toparlanmasına yardım edecek büyük bir iyilik yapacaksın, karşılığında ise aynı şeyleri üç kişiye yapmasını isteyeceksin. Ben bunu yapmaya karar verdim. Aslında hayatım boyunca hep iyilik yapıp karşılığında iyilik yaptığım insandan, hoş olmayan davranışlar görmüşümdür ama asıl olan iyiliği, yardım ettiğin kişiden olumlu bir karşılık beklemeden yapmaktır. Şimdi ise yaptığım iyiliğin karşılığında başka insanlara iyilikler yapılmasını bekleyeceğim.

Umarım bu filmi pek çok kişi izlemiştir ve benim gibi etkilenip, iyilik zincirini başlatmaya karar vermiştir. Tüm yüreğimle diliyorum bunu. Sizlere de iyilik zincirine katılmanızı öneriyorum.

Sevgiyle ve iyilikle kalın.

Şadan Hergüner
Ev kadınlığı maddi kazancı olmayan, sürekli emek gerektiren bir iştir. Üstelik emekli olma şansı da yok. Pek çok işi bir arada yapmayı gerektiren bir kavramdır. Ev kadınları bu işlerde uzmanlaştıkça zamanı planlamayı öğrenerek kendilerine boş zaman bile yaratıyorlar. İşte bu kadar becerikli kadınlar, potansiyellerini kullanarak para kazanacak işler de yapabilirler.


EV KADINLARI İÇİN BİR KAÇ GİRİŞİMCİLİK FİKRİ

Pazarcılık: Her yaş grubundan kadının emeklerini değerlendirebileceği bir alandır pazarcılık. Pazarlarda var olan kadın iş gücü hiç azımsanmayacak boyutlara gelmiştir. Pek çok yerde kadın pazarları da kurulmaktadır. Köylü kadınların ürettikleri sebze- meyveden tutun, el emeği göz nuru işlere varana kadar hatta çok çeşitli ev yapımı yiyecekler de buna dâhildir, pazarlarda satılmaktadır. Sürekli yapıldığında para kazandıran bir iştir. Pazar tezgâhlarının kira bedelleri, dükkân ve mağazalara oranla çok düşüktür. Üstelik bazı kadın pazarlarında belediyeler, katkı sağlamak için ücret almamakta ya da çok küçük miktarlar almaktadırlar. Hazır ürünleri alıp satmak da mümkündür. Yeter ki satacağınız şeyler farklı ve hedef kitlesi olan ürünler olsun. Deneme yanılma yöntemiyle de doğru sonuca ulaşabilirsiniz. Ev kadınlarının değerlendirebilecekleri bir girişimcilik fikridir.

Ürün Komisyoncusu olabilirsiniz: Bir ürünü alıcısıyla buluşturma işini belli bir komisyon karşılığında yapabilirsiniz.  Örneğin, bir üreticinin ürününü  (bal, halı, kozmetik ürünü,  vb.) ya da kişisel eşyaları  (ikinci el giysi, ev eşyaları, takı, vs.) satış için sahipleriyle anlaşarak, belli bir komisyon karşılığında satabilirsiniz. Bu satışları internet ortamında veya bir pazarda yapabilirsiniz.
Ya da hazır bir ağ sistemi üzerinden yapabilirsiniz.

Evde yemek, pasta, kek yaparak satmak: Uzun zamandır ev kadınlarının yapmakta olduğu bir iştir. Akmasa da damlar tarzında bir kazançla başlayıp, işini bir mekânda yapmaya kadar götürenler vardır. Hizmet sektörü önem kazandığı için, çalışan kadın ve erkeklere kaliteli, lezzetli ev yemeklerini hazır olarak sunmak büyük kolaylık sağlamıştır. Bu işi yapmak için çevrenize söylemeniz, internet – sosyal ağlar üzerinden tanıtım yapmanız, hedefe uygun yerlere el ilanları dağıtmanız, duyurular yapmanız gereklidir. Yaptıklarınızı pazarlarda satmanız ya da yerel market zincirlerinin hazır yemek reyonlarına vermeniz de olasıdır. Kalite, hijyen, lezzet önceliğiniz olmalıdır. Bir ailenin ya da kişinin evine, belli günlerde giderek, günlük yemekler yaparak para kazanmanız da mümkün tabi.

Evde ütü ve küçük tadilatlar yapmak: Çalışan insanlar için bulunmaz bir kolaylık sağlayacak iştir. Duyurularınızı yaparak müşteri bulabilirsiniz. Uygun fiyat seçeneğiyle birleştiğinde mutlaka müşteri bulunacaktır. Tabi sabırlı olmak, işini düzgün yapmak, verdiğiniz sözü tutmak çok önemli…

Modernleşen seyyar arabalar:  Ev kadınlarına yapabilecekleri güzel işlerden birisi daha… Evlerinde yapacakları birbirinden özel ve yöresel yiyecekleri şık bir seyyar yiyecek arabasıyla satabilirler. Aileden birinin yardımı ya da kendi başına bile yapılabilecek bir iş. Yeni nesil pilav arabaları buna örnektir. Dükkân ve mağazalara büyük kiralar ödemeden çalışma imkânı sunan bir seçenek. Sadece arabaların albenisi olmalı ve hijyen koşullarına çok dikkat edilmelidir. Bilinçlenen tüketici eskisi gibi her bulduğunu almamakta, seçici davranmaktadır. Çay kahve çeşitlerini bile böyle bir arabayla tek bir noktada konumlanarak
satmak mümkündür.

Özel günler için çalışmalar: Çiçek, çikolata ve meyve sepetleri buna en iyi örneklerdir. Değişik ambiyanslar yaratan çikolatalı meyveler, çiçek görünümüne sahip meyve ve çikolata sepetleri kısacası yaratıcılığa dayalı kombinasyonlar alternatif hediye seçenekleri oluşturuyor. Özel günler için bu ürünleri satmak güzel bir iş girişimi. Biraz organizasyon yeteneğine ve zevkli seçimler yapmaya meyilli kadınların bu işi yapmaları olasıdır. Ayrıca doğum yapan annelerin odalarının süslenmesi, düğün ve nişan törenlerinde süslemeler yapılması becerikli ev kadınlarına yeni iş olanakları sunan bir alternatiftir. Pek çok kadının el becerileri ürünleri bu organizasyonları taçlandırabilir.

E – Ticaret yapmak: Biraz bilgi birikimi sağlayıp, internet üzerinde hazırlayacağınız bir blog ya da site aracılığıyla ürün satışı yapabilirsiniz. Hazır ürünleri ihtiyaç sahiplerine uygun fiyat seçenekleri sağlayıp satmak gibi, kendi ürün ve hizmetlerinizi de pazarlayabilirsiniz. Ülkemizde internet üzerinden yapılan alım satımlar hızla artmaya başladı bundan yararlanmak mümkün.

Yeni Tarz Büfe Açmak: Eski tarz büfeler yok oluyor artık. Farklı tasarımlara sahip, albenisi olan, hatta mobil büfeler gözde şimdi. Mobil olanlarıyla hizmetin ayağa gitmesi büyük kolaylık tabi. Evinizin önüne kadar gelen bir seyyar büfe gerçekten hoş bir hizmet! Kadın taksi ve kamyon sürücülerinin olduğu günümüzde kadın eli değmiş farklı dizayn edilmiş seyyar bir büfenin ne kadar çekici bir iş seçeneği olduğunu düşünün. Son yılların revaçta işlerinden biri olan modern büfecilikte neredeyse her gün yeni markalar çıkmaya başladı. Sizde bir kadın girişimci olarak kendi markanızı oluşturabilirsiniz.


Şadan Hergüner

GERİDE KALAN YAŞLAR DENEYİMLERDİR

Yeni bir yaşa merhaba derken bir yıl daha gitti hayatımdan. Evet, 6 Ağustos benim doğum günümdü. Pek çok sevdiğim insan aradı, mesajlar, kutlamalar gönderdi kısacası hayatıma bir şekilde girmiş ya da dokunmuş canlar doğum günümde bana yine bir şeyler kattılar.
Sevilmenin ne kadar güzel olduğunu, hatırlanmanın ve iyi anılmanın ne hoş bir duygu olduğunu iliklerime kadar hissettim. 

Sabah ilk önce şu an yazlığında olan en can arkadaşlarımdan bir tanesi aradı ki, geçen yıl onun yazlığında hep birlikte kutlamıştık, bana elleriyle pasta yapmıştı. Sonra aynı binada yaşadığımız bir yılı aşkın süredir çok yakın bir arkadaşlık bağıyla bağlandığımız can arkadaşım ki dostluğumuz baki olacak inşallah, eve geldi elinde kocaman bir hediyeyle beni kutladı.
Böylece bana kendimi özel hissettiren kutlama trafiği başladı.

Bunları yaşayabilecek bağları kurabildiğim için çok mutlu oldum. Riyasız, çıkarsız dost sahibi olmak çok güzel bir ayrıcalık… Bu bağlamın dışında kalanlar zaten hayatına girdiği gibi çıkar giderler. Önemli olan yıllardır yüz yüze görüşememiş olsan bile bağının kopmamış olabilmesidir. Bu bağın adı yürek birliğidir. Benim böyle birikmiş bir dolu içten canlarım var. Daha ne isterim ki?

Haaa bu arada doğum günü pastamım mumunu üflerken bir şey diledim tabi. Söylenmez dilek derler ama ben yazacağım sana isteğimi. Önce sağlık ve huzur istedim sonrada ara sıra doğanın tam göbeğinde olabileceğim bir yer diledim. Tıpkı resimdeki güzellikler gibi. Bakalım olacak mı? 

Şadan Hergüner
GÜNCEM : BİR YIL DAHA GEÇTİ YAŞAMDAN: Sevgili güncem , yeni bir yaşa bugün merhaba derken bir yıl daha gitti hayatımdan . Evet, 6 Ağustos benim doğum günümdü . Pek çok sevdi...
 
Gezergen Tasarım by Gezergen Blog